EVRENDEKİ KARA DELİK HAREKETLERİ – CNN Türk

Bu farklı bir tür sinyaldi: Albert Einstein’ın 100 yıl önce öngördüğü, yerçekimi dalgaları adı verilen bir uzay-zaman titreşimiydi. 10 yıl önce, ABD’de Yerçekimi Dalgası Gözlemevi’nin (NSF LIGO) ikiz dedektörleri, o ana kadar duyulmamış kozmosta fısıltılar olan yerçekimi dalgalarını ilk kez doğrudan tespit etmişti. Kara delikler birleştiğinde, kütleleri birleşerek yüzey alanını artırır. Ancak aynı zamanda kütle çekim dalgaları şeklinde enerji de kaybederler. Birleşmeden önce İlk kara deliklerin toplam yüzey alanı 240.000 kilometrekare (yaklaşık Türkiye’nin 1/4 büyüklüğünde) iken, birleştikten sonra alan yaklaşık 400.000 kilometrekareydi (yaklaşık Türkiye’nin yarısı büyüklüğünde) .

Kütle çekim dalgalarını ilk doğrudan tespitinin evrenin kozmik tarihine dair anlayışımızı geliştirmiştir. Bu bilgiler, Uzayın yırtılabileceği, bükülebileceği, şişebileceği, buruşabileceği ve hatta yok olabileceği, daha önce erişilemeyen evrenin alanlarına bir pencere açan, bir keşiftir.

Şekil 1. Kara Delik (a), Nötron Yıldızı (b)

Bilim insanları çarpışan kara deliklerin ve nötron yıldızlarının sinyallerini tespit ettiler, ancak şimdiye kadar bir kara deliğin bir nötron yıldızıyla birleştiğini doğrulamamışlardı. The Astrophysical Journal Letters’da yayınlanan bir çalışmada, bilim insanları yalnızca bir değil, iki tane böyle nadir olay gözlemlediklerini bildiriyorlar. Bu olayların her biri, evrenin geniş bir bölümünde yankılanan kütle çekim dalgaları yayıyor ve Ocak 2020’de, 10 gün arayla bu sinyaller Dünya’ya ulaşıyor.

Her iki sinyal de bir kara delik ve bir nötron yıldızının sarmal bir şekilde yaklaşarak birleştiği son anları temsil ediyor. Kara deliğin yaklaşık Güneş kütlesinin 9 katı, eşlik eden nötron yıldızının ise yaklaşık 1,9 Güneş kütlesinde olduğu tahmin ediliyor. İki cismin yaklaşık 900 milyon yıl önce birleştiği tahmin ediliyor.

Birleşen, bu kara delik yaklaşık 1 milyar yıl önce Güneşimizin kütlesinin yaklaşık 1,5 katı bir nötron yıldızıyla çarpışan 6 Güneş kütlesindeki bir kara deliğin ürünüdür. Her iki olayda da kara delikler o kadar büyüktü ki, nötron yıldızlarını tamamen yutmuşlardı ve sonrasında çok az ışık bırakmışlardı.

Evren, 13,8 milyar yıl önce ilk kez var olduğundan beri, yüz milyarlarca galaksi ve yıldızı da beraberinde sürükleyerek genişliyor. Gök bilimciler, Yıldızların ve diğer kozmik kaynakların Dünya’dan uzaklıklarını ve bizden ne kadar hızlı uzaklaştıklarını ölçmeye devam ediyorlar. Bu iki parametre, evrenin genişleme hızını tanımlayan bir ölçü birimi olan Hubble sabitini ortaya atmıştır.

Ancak bugüne kadar yapılan çalışmalar, Hubble sabitinin çok farklı değerlere ulaştığı ve evrenin tam olarak ne kadar hızlı büyüdüğüne dair kesin bir çözüm sunmadı. Fakat son bu çalışmalar, evrenin sonsuza kadar genişleyip genişlemeyeceğine veya nihayetinde çöküp çökmeyeceğine ışık tutabileceğine ip uçları verebilecek.

Son on yılda bilimsel çalışmalar nötron yıldızlarını da ortaya çıkardı. Kara delikler gibi, nötron yıldızları da büyük kütleli yıldızların patlayarak ölmesiyle oluşur, ancak daha hafiftirler ve ışıkla parlarlar. Ağustos 2017’de bir çift nötron yıldızının çarpışmasıyla, altın ve diğer ağır elementleri uzaya fırlattı ve dünyanın dört bir yanındaki düzinelerce teleskoptan izlendi.

Kütle çekim dalgalarını ilk tespitinden 10 yıl sonra gözlemevlerinden elde edilen bu bilgiler bilimin gelişmesine katkı sağlamışlardır. Bilim insanlarının yıldızların yaşam döngülerini, kütle çekiminin doğasını daha iyi anlamalarına ve uzayın en uzak noktalarını keşfetme düşüncelerini gerçekleştirme düşüncelerine yardımcı olmuştur. Bilim insanları, uzay-zaman mesafesindeki fark edilemeyecek kadar küçük değişiklikleri ölçebilen bu cihazları tasarlayıp üretebildiler ve son 10 yılda bu cihazların hassasiyeti arttı. Bu da daha büyük keşifler yapmamızı olanak sağlıyor.

.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir