İzmir, Manisa, Adana, Hatay, Sakarya, Bilecik, Bursa… 26 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında 576 orman yangını çıkarken bu yangınlardan 331’i orman dışı alanda başlayıp daha sonra ormana sıçramış. Yani en başta da dediğim gibi insan eliyle ciğerlerimizi yakıyoruz. Hava sıcaklıklarının önümüzdeki hafta daha da artacağını düşündüğümüzde vatandaş olarak çok daha dikkatli olmak zorundayız.
Bu hafta Balıkesir Erdek’te kaldım. Burada birbirinden güzel adeta cennet gibi sahiller, plajlar koylar var. Ama gelin görün ki maalesef her yer çöp içinde. Alkol şişeleri, maden suyu şişeleri, pet şişeler, ambalaj atıkları ve daha niceleri… Aklınıza ne gelirse her yerde görmek mümkün. Gerek deniz kenarlarında gerekse de yol kenarlarında.
Erdek’in en güzel denizlerinden biri olan Küçükova Koyu’ndaydım. Aracımı park ettiğim yer o kadar kirliydi ki dayanamadım. Eldiveni geçirip atılan çöpleri toplamaya başladım. 1 saatlik bir sürede sadece 15-20 metrelik bir mesafeden 2 torba çöp çıktı. Minimum 60-70 kadar cam alkol şişesi, 20-25 kadar maden suyu şişesi, 30-40 civarı pet şişe, sayısız sigara izmariti, kuruyemiş, cips, çikolata ambalajlar ve daha neler neler…
Toplamaya devam etsem yolun devamında da maalesef atılan çöpler bulunmaktaydı. Üstelik çöp topladığım yerin sadece 20-30 metre ilerisinde çöp konteyneri vardı. En üzücü nokta da bu. Çöp konteyneri olmasa da yere atmak asla kabul edilemez. Çöp konteyneri görene kadar yanımızda götürmeliyiz.
Topladığım cam şişeler o kadar sıcaktı ki elimde tutarken zorlandım. Orman yangınlarının çıkış sebeplerinden birinin cam şişeler olduğu düşünüldüğünde tehlikenin boyutunu daha iyi anlamalı ve çevremizi, güzel vatanımızı evimiz gibi temiz tutmalıyız. Sigara izmaritini söndürdükten emin olduktan sonra yere değil çöpe atmalıyız. Sonuçta önümüzdeki sene yine buralara biz geleceğiz ve bizler kullanacağız. Lütfen bu kötülüğü kendimize yapmayalım.
.